2 Haziran 2011 Perşembe

Cennetimden Bakarken (The Lovely Bones)





Film, Alice Sebold'un çok satan romanından uyarlanmıştır. Ve yine yönetmen koltuğunda Oscar ödüllü Peter Jackson'u görüyoruz. (bkz. Yüzüklerin Efendisi'ni çekmişti.) Etkileyici görsel efektleri var. Peter Jackson, işinde çok profesyonel... 


Filmin konusu: 14 yaşında bir cinayete kurban giden Susie Salmon cennete gitmiştir. Burada, ailesini ve katilini izler. İntikam duygusu ile ailesinin yaşadığı korkunç olayın etkilerinden kurtulmasını istemesi arasında bocalaması anlatılır.


Genel olarak hoş, duygulandırıcı bir filmdi. Sonlarına doğru insan, acaba öteki dünya nasıl bir yer, diye düşünmeden edemiyor. Filmde, orasının temel olarak kutsal kitaplarda yazıldığı gibi olduğunu söyleyebilirim. (Dört mevsim bir arada yaşanması, gece ve gündüzün aynı anda olması gibi.) Filmin başında, neler olduğunu anlamayan biri için karışıklık yaşanabilir. Bu kıza ne oldu, rüya mı görüyor, neden başka başka yerlere geçip duruyor diyebilirsiniz. Sonra anlarsınız ki, kız ölmüş. Çok fazla ipucu vermek istemiyorum ama genç oyuncu rolünün hakkını vermiş. Yan komşuyu canlandıran adamın tipi rol için pek uygun ama daha iyi olabilirmiş (tip olarak değil) canlandırma konusunda biraz daha hissettirebilmeliydi seyirciye kendini. Bazen gerilim olsa da çoğunlukla dram ağırlıklıydı. Ben sevdim, hoşuma gitti. Ve bir kez daha, ölümün genç yaşlı dinlemeden kapımızı çalabileceğini hatırladım... 


IMDB notu: 6.6
Kişisel notum: 7



Cennetimden Bakarken (The Lovely Bones)

Gönderen Konuşan Blog On 22:20




Film, Alice Sebold'un çok satan romanından uyarlanmıştır. Ve yine yönetmen koltuğunda Oscar ödüllü Peter Jackson'u görüyoruz. (bkz. Yüzüklerin Efendisi'ni çekmişti.) Etkileyici görsel efektleri var. Peter Jackson, işinde çok profesyonel... 


Filmin konusu: 14 yaşında bir cinayete kurban giden Susie Salmon cennete gitmiştir. Burada, ailesini ve katilini izler. İntikam duygusu ile ailesinin yaşadığı korkunç olayın etkilerinden kurtulmasını istemesi arasında bocalaması anlatılır.


Genel olarak hoş, duygulandırıcı bir filmdi. Sonlarına doğru insan, acaba öteki dünya nasıl bir yer, diye düşünmeden edemiyor. Filmde, orasının temel olarak kutsal kitaplarda yazıldığı gibi olduğunu söyleyebilirim. (Dört mevsim bir arada yaşanması, gece ve gündüzün aynı anda olması gibi.) Filmin başında, neler olduğunu anlamayan biri için karışıklık yaşanabilir. Bu kıza ne oldu, rüya mı görüyor, neden başka başka yerlere geçip duruyor diyebilirsiniz. Sonra anlarsınız ki, kız ölmüş. Çok fazla ipucu vermek istemiyorum ama genç oyuncu rolünün hakkını vermiş. Yan komşuyu canlandıran adamın tipi rol için pek uygun ama daha iyi olabilirmiş (tip olarak değil) canlandırma konusunda biraz daha hissettirebilmeliydi seyirciye kendini. Bazen gerilim olsa da çoğunlukla dram ağırlıklıydı. Ben sevdim, hoşuma gitti. Ve bir kez daha, ölümün genç yaşlı dinlemeden kapımızı çalabileceğini hatırladım... 


IMDB notu: 6.6
Kişisel notum: 7



0 Response to "Cennetimden Bakarken (The Lovely Bones)"