18 Kasım 2011 Cuma

Yüzyılın Fırtınası - Stephen King




Korku edebiyatının usta kalemi, Stephen King'den ilginç bir kitap.

Bir roman değil, tv senaryosu olarak yazılmıştır. Yani kitabı açıp sayfaları şöyle hızlıca geçtiğinizde tek tük yazılar görürsünüz, dolu dolu değildir kitabın içi. Çünkü bu, senaryodur.
Okunmak için yazılmamış; ama yine de basmış kitabevleri. Ben roman zannettiğimden almıştım, haliyle bu ilginç yazım türünü okurken şaşalamam gerek ama hazırlıklıydım çünkü ÖNSÖZ'ünü okuyarak başladım. Hani sizin sıkıcı bulup da atladığınız yazar'ın okurlara hitap ettiği bölüm var ya işte o.

King, Yüzyılın Fırtınası için şöyle der önsözünde; "Ben onu bir Tv senaryosu şeklinde yazdım,çünkü öyle yazılmak istiyordu..."


Tv filmlerinin kitaplardan daha vasat, kağıt mendil gibi çabuk atılabilir olduğunu düşünen insanlara dair küçük bir eleştiri de yaparak; "İnsanlar bana filmleri düşünerek mi yazdığımı sorunca hakarete uğramış gibi olurum." der.

Ben bu sözünün samimi olduğuna inanıyorum. Son zamanlarda yeni çıkan pek çok kitap, sırf beyazperdeye aktarılsın, çabasıyla; kitabın konusu, olayları vs beyazperde de durması gereken şekilde yazılmakta. Ben buna sahtekarlık derim. Sahte yazarlar, sahte romanlar...
Ama King, bir sahtekar olamaz. Çünkü o yıllardır bu işin içinde ve korku yahut gerilim türünde en başarılı kalemlerden biridir.

Gelelim Yüzyılın Fırtınası'na.

Üç cd'lik şeklindeki mini filmini yıllar önce izlemiştim, bu yüzden senaryoyu okurken pek yabancılık çekmedim. Sahneler kolaylıkla gözümde canlanıyordu. Birkaç sahne ya hatırlayamadığımdan ya da mini dizide olmadığından bana yeni gibi gelmiş olabilir.
Bu kitap, daha doğrusu senaryodaki yazım konusunda tek eleştirim, King'in bazı kelimelere (en alakasız kelimeler bile) gereksiz vurgu yaparak BÜYÜK yazmış olması. Bazı kelimeler gerektiği yerde vurgulanmış bazılarıysa alakasız olmuş sanki...
Öte yandan bir senaryonun nasıl yazılması gerektiğini de bu kitapla öğrenmiş oldum ve güzel bir tecrübeydi. King, senaryosunda bazen kameranın ne yöne baktığını, ne zaman karardığını vs ekliyordu. Böylece okurken gözünüzde canlandırmak daha kolay oluyordu. (Ben mini filmi izlediğim için kafada canlandırma konusunda daha avantajlıydım tabii.)

Kitapta bazen mini diziden fotoğraflar görmeniz de mümkün. Az da olsa görselle desteklenmesi iyi olmuş. Roman olmadığından yeterli düzeyde tasvir yok, bu yüzden görsel fikri oldukça iyi.

Senaryoya gelince...

Bence oldukça iyi. Belki biraz klişe (şeytan falan) ama dini yönü değil, kurgu yönü ağır basıyor burada. Öyle şeytan çarpması falan yok. King, hemen hemen bütün öykülerinde oldukça özgündür zaten. Kimseye benzemez, hatta eşsizdir. 
Yalnız kitabın sonunda önceki sayfalarda da bahsettiği o kelimenin anlamını açıklasaydı keşke ya da not düşseydi falan. Mini dizide izlerken gördüğüm o kelimenin anlamını hiç çözemedim fırtınaya maruz kalan Little Tall kasabalıları gibi. CROATON. Tam bir gizem. Huzursuz edici. Keşke LİNOGE'un kelime anlamını bildiğim gibi bilebilseydim... Bu yönden King'e kızdım, eksiyi bastım. :))

Ama iyi adamdır, kalemi güçlüdür. Eğer bir senaryo nasıl yazılmalı merak eder ya da senaryoyu okuyup sonrasında filmini izlemeyip karşılaştırmak isterseniz iyi olabilir. Keyifli okumalar... :)


Mini diziden bir trailer:




Yüzyılın Fırtınası - Stephen King

Gönderen Konuşan Blog On 02:55



Korku edebiyatının usta kalemi, Stephen King'den ilginç bir kitap.

Bir roman değil, tv senaryosu olarak yazılmıştır. Yani kitabı açıp sayfaları şöyle hızlıca geçtiğinizde tek tük yazılar görürsünüz, dolu dolu değildir kitabın içi. Çünkü bu, senaryodur.
Okunmak için yazılmamış; ama yine de basmış kitabevleri. Ben roman zannettiğimden almıştım, haliyle bu ilginç yazım türünü okurken şaşalamam gerek ama hazırlıklıydım çünkü ÖNSÖZ'ünü okuyarak başladım. Hani sizin sıkıcı bulup da atladığınız yazar'ın okurlara hitap ettiği bölüm var ya işte o.

King, Yüzyılın Fırtınası için şöyle der önsözünde; "Ben onu bir Tv senaryosu şeklinde yazdım,çünkü öyle yazılmak istiyordu..."


Tv filmlerinin kitaplardan daha vasat, kağıt mendil gibi çabuk atılabilir olduğunu düşünen insanlara dair küçük bir eleştiri de yaparak; "İnsanlar bana filmleri düşünerek mi yazdığımı sorunca hakarete uğramış gibi olurum." der.

Ben bu sözünün samimi olduğuna inanıyorum. Son zamanlarda yeni çıkan pek çok kitap, sırf beyazperdeye aktarılsın, çabasıyla; kitabın konusu, olayları vs beyazperde de durması gereken şekilde yazılmakta. Ben buna sahtekarlık derim. Sahte yazarlar, sahte romanlar...
Ama King, bir sahtekar olamaz. Çünkü o yıllardır bu işin içinde ve korku yahut gerilim türünde en başarılı kalemlerden biridir.

Gelelim Yüzyılın Fırtınası'na.

Üç cd'lik şeklindeki mini filmini yıllar önce izlemiştim, bu yüzden senaryoyu okurken pek yabancılık çekmedim. Sahneler kolaylıkla gözümde canlanıyordu. Birkaç sahne ya hatırlayamadığımdan ya da mini dizide olmadığından bana yeni gibi gelmiş olabilir.
Bu kitap, daha doğrusu senaryodaki yazım konusunda tek eleştirim, King'in bazı kelimelere (en alakasız kelimeler bile) gereksiz vurgu yaparak BÜYÜK yazmış olması. Bazı kelimeler gerektiği yerde vurgulanmış bazılarıysa alakasız olmuş sanki...
Öte yandan bir senaryonun nasıl yazılması gerektiğini de bu kitapla öğrenmiş oldum ve güzel bir tecrübeydi. King, senaryosunda bazen kameranın ne yöne baktığını, ne zaman karardığını vs ekliyordu. Böylece okurken gözünüzde canlandırmak daha kolay oluyordu. (Ben mini filmi izlediğim için kafada canlandırma konusunda daha avantajlıydım tabii.)

Kitapta bazen mini diziden fotoğraflar görmeniz de mümkün. Az da olsa görselle desteklenmesi iyi olmuş. Roman olmadığından yeterli düzeyde tasvir yok, bu yüzden görsel fikri oldukça iyi.

Senaryoya gelince...

Bence oldukça iyi. Belki biraz klişe (şeytan falan) ama dini yönü değil, kurgu yönü ağır basıyor burada. Öyle şeytan çarpması falan yok. King, hemen hemen bütün öykülerinde oldukça özgündür zaten. Kimseye benzemez, hatta eşsizdir. 
Yalnız kitabın sonunda önceki sayfalarda da bahsettiği o kelimenin anlamını açıklasaydı keşke ya da not düşseydi falan. Mini dizide izlerken gördüğüm o kelimenin anlamını hiç çözemedim fırtınaya maruz kalan Little Tall kasabalıları gibi. CROATON. Tam bir gizem. Huzursuz edici. Keşke LİNOGE'un kelime anlamını bildiğim gibi bilebilseydim... Bu yönden King'e kızdım, eksiyi bastım. :))

Ama iyi adamdır, kalemi güçlüdür. Eğer bir senaryo nasıl yazılmalı merak eder ya da senaryoyu okuyup sonrasında filmini izlemeyip karşılaştırmak isterseniz iyi olabilir. Keyifli okumalar... :)


Mini diziden bir trailer:




0 Response to "Yüzyılın Fırtınası - Stephen King"