30 Mayıs 2011 Pazartesi

Yasak Bölge 9 (District 9)


"Farklı bir uzaylı filmi, farklı bir bakış açısı..." - Konuşan Blog


Öncelikle film hakkında bilgi vermeden bu işi kimlerin yaptığına dair nesnel bilgiler vereceğim. Daha sonra aşağıda görmek isterseniz eğer, film hakkındaki düşünce ve duygularımı aktarmakla kalmayıp özet sunacağım. Tabii ki özeti, filmi izlemeden önce okumanızı tavsiye etmiyorum. Bunu izledikten sonra yapmanız daha iyi olur çünkü siz de iyi biliyorsunuz ki, özeti okumak izlerken haz almanızı sağlamaz. Evet, konuya dönelim. 

Belgesel niteliğinde çekilmeye çalışılmış bir Bilim Kurgu filmi bu. Ama hemen, "belgesel tarzındaymış aaa!" demeyin. Sadece başlarda belgesel tarzı bir çekim yapılmış. Sonrası normal film gibi.

Yasak Bölge 9 (Dıstrıct 9), "Yüzüklerin Efendisi" nin yönetmeni Peter Jackson tarafından çekildi. Dvd'de Extralar'ı izlediğim kadarıyla asıl emeği Neill Boomkamp vermiş gibi ve tabii diğer çalışanlar (Dekor tasarımcıları, animatörler vs.) Film mükemmel demiyorum ama en azından doyurucu olduğunu söyleyebilirim.


Filmin kahramanı Wikus'u Sharlto Copley canlandırıyor. Açıkçası rolünü çok güzel oynadı. Üstelik beş, beş buçuk saat süren o makyajlara da katlanması inanılmaz bir şey. Makyajı çıkarmak da bir, bir buçuk saat alıyormuş. Çok yorucu olmalı... Makyajı yapanlarda işini iyi biliyor gördüklerim kadarıyla. Çok gerçeksi olmuş. Wikus'un makyajına görsel efekt falan gerekmemiş düşünün yani. Sadece el emeği!

Set yerleri de çoğunlukla gerçek mekanlar. Pis bir mekan. Fakir fukaranın yaşadığı barakalarda çekilmiş. Ne kadar pis olursa olsun, inandırıcı olması açısından iyi bir seçim yapmışlar. Filmde Afrika kökenli insanlar da var. Zaten o barakalarda onlar yaşıyordu kanımca.

"Bu film için gerçekten çok çalışılmış..."  - Konuşan Blog

Uzaylı silah tasarımları ilginçti.  Aynı şekilde uzaylı mekanı için yapılan dekor tasarımları da oldukça iyi. Yaratıkların böcek türünden olmasını (işçi arı gibi) Neill istemiş ama tamamen böcek olmamaları iyi olmuş. Filmde dedikleri gibi "karides" olmaları yeterince böcekimsi zaten.

Uzaylıların mimiklerini sadece gözlerinden anlamak mümkün bu arada. Ağızları dokungaçımsı birşey. Çirkinler ama zavallılar.

Ben filmi beğendim vallahi. İzlerken keyif aldım, heyecanlandım... Duygulu sahneler vardı... İzlediğim en iyi bilim kurgular arasında yerini almış bulunmakta. Çok çalışılmış bu film için ve bana göre "Oscarlık" tı! Bilim Kurgu hastalarına tavsiye edilir. 

Şimdi film hakkında geniş bir özet vereceğim. Geniş vereceğim çünkü çok keyif aldım bu filmden ve yazması da güzel olur diye düşündüm. İzlemeyen okumasın tabii. Fakat ondan önce fragmana bir göz atalım...





Film Özeti:

not: Bu özeti tamamen kendim yazdım. Başka sitelerden alıntı değildir. 

Başlangıçta kamerayla kayda alınan Wikus adında bir çalışanı izliyoruz. Evli bir adam ve işinden de hayatından da memnun. Amaçlarının bilime önem vermekle birlikte, yıllar önce şehre inen uzaylılarla dost olmak olduğunu söylüyor.

Sonra hop, şehrin tepesine konuşlanmış devasa bir gemiyi görmeye gidiyoruz. İçindeki uzaylılar insanlardan daha korunmasız gibi, acınası yaratıklar. Belli ki kültürleri yok. Askerler tarafından geminin bulunduğu yere yakın bir yerde toplama kampı kurulup uzaylılar buraya salınıyor. 

Böylece Wikus ve ekibi, yöneticiler tarafından bu uzaylılar hakkında bilgi edinebilmesi için toplama kampında görevlendiriliyor. Wikus, tüm bunları yakından göreceği ve yeni türle karşılacağı için sevinçlidir. Hemen işe koyulur.
İşe önce uzaylıların silahlarını toplamak ve üremelerini engellemekle başlarlar. Bu arada toplama kampına dadanmış çıkarcı Nijeryalılar vardır. Amaçları uzaylı silahlarını ele geçirmektir. Çünkü bu silahlar Dünya'nın en büyük şirketlerinin bile ilgisini çekmiştir. Nijeryalılar'da aç olan uzaylılara silahları karşılığında et ve kedi maması veriyor (evet kedi maması yanlış okumadınız :D )  Uzaylılarda buna razıdır. Zaten insanların silahları çalıştırması imkansızdır çünkü uzaylı DNA'sı olmadan çalışmaz. Yani ille bir uzaylının dokunmasıyla çalışır. Bu nedenle de Nijeryalı çeteler, uzaylı ödlürüp onların kalbini ya da kolunu vs. yiyerek onların gücüne sahip olacağına inanır. Tabii ki bir halta yaramaz. Cahiller işte :D

Neyse, hükümet tüm silahları topladıklarına kanaat getirdiklerinde bunları labaratuvarlara gönderirler ve tabii insanlara dadandıkları için öldürdükleri karidesleri de...

Bir uzaylı dostumuz var. Çok akıllıdır ve minik bir oğlu vardır. 

Gemi geldiğinde yıllar önce yer altına sakladıkları küçük uzay aracını yeniden çalıştırmak için çabalamakta. Arkadaşıyala gemiyi çalıştırmak için sıvı üretmiştir ancak Wikus ve ekibi onu bulduğu için başarısız olur. 
Wikus, bu sıvıyı incelerken yüzüne sıçrar. Dışarı çıktıklarında da akıllı uzaylı dostumuzun arkadaşı tarafından saldırıya uğrar ve sol kolu alçıya alınır. İşte herşey bundan sonra başlayacaktır...

Wikus rahatsızlanınca kliniğe yatar. Doktor alçılı kolunu açmak ister bu arada. Kolu enfeksiyon kapmıştır ve tabii yüzüne sıçrattığı o garip sıvının da büyük etkisi var, kolu karideslerin koluna dönüşmüştür çoktan. Wikus korkmuştur. Doktor'da aynı şekilde ve gidip askerlere haber verir labaratuvara götürülmesi için. 
Wikus'un eşi onu merak eder ama o çoktan götürülür.. Wikus'un iş verenleri de kadına yalan söylerler "artık o çoktan öldü" gibisinden Halbu ki o sırada Wikus bir sürü tıbbi işkenceden geçiyor.

Bundan sonra genç adamımız bir takım tıbbi deneylere tabii tutulur. Sonunda silahları çalıştırmaya gelir ve kolu dönüşüm geçirdiği için işe yarar... Kurnaz bilim adamları buna çok sevinir ve Wikus'un tüm organlarına ihtiyacı olacakları için (silahları çalıştırmak amacıyla) onu öldürmek (yani kemiğinden topuğuna kadar organlarını almak) gerektiğini söylerler. Çok acımasızca gerçekten. Ben şok olmuştum onların söylediklerini, planlarını ve genç adama yaptıkları işkenceleri izlerken. 

Neyse, daha ameliyat yapılamadan Wikus kaçmayı başarır. Gidip akıllı uzaylı dostumuzla kanka olur. O sıvı labaratuvarda kaldığı için uzaylı dostumuzla kendisini eski haline çevirmesi şartıyla labaratuvar'a tekrar gidip alabileceğini söyler. Aralarında anlaşırlar. Wikus'un silaha ihtiyacı vardır, bu yüzden Nijeryalılara gider. Çete lideri, onun kaçak olduğunu bildiği için, uzuvlarından birinin uzaylı şeyi olduğunuda biliyordur. Sonunda Wikus'un kolunu görür. Manyak gibi sevinerek kolun kesilmesi emrini verir adamlarına (yiyecek ya hani :D ) Ama tabii Wikus bir uzaylı silahını kapıp katliam yaratır. Çete liderini öldürmeden oradan uzaklaşır ve çete lideri onu alacağına yemin eder.

Sonunda uzaylı silahı kullanarak labaratuvar'a gider onunla birlikte. Tabii ki kendi ırkından askerleri öldürmek zorunda. Tam bir vahşet yani...

Sıvıyı almayı başardıktan sonra, eve gelirler ve evin altında saklanan gemiyi o sıvı sayesinde çalıştırırlar. Tabii bundan önce Wikus, uzaylı dostumuzdan eski haline dönmesinin "üç yıl" alacağını öğrendiğinde şoka girer. Aralarında kavga çıkmıştır ve uzaylıyı bayıltıp onun küçük oğluyla gemiyi çalıştır. Ancak Koobus'un (acımasız bir MNU askeri) emriyle küçük gemi füzelerle düşürülür... Sırf bu başarısızlığı ve aptalca davranışı yüzünden Wikus'a çok kızdım.

Uzaylı dostumuz, Koobus'un emriyle esir alınır aynı şekilde Wikus'ta öyle. Ancak Wikus götürülürken Nijeryalı çeteler arbede çıkarı onu Koobus'tan kurtararak kendi evlerine getirirler. Bir de bakmış, çete lideri karşısında. 
Tekrar kolun kesilmesi için emir verir tam kesilecekken evin içinden insandan daha büyük bir robot, harekete geçer. (Harekete geçmesi için sinyalı gönderen, düşen küçük gemideki uzaylı ufaklığın marifeti) Böylece Wikus, bir kez daha yırtar. Hatta o makinenin içine girerek kendisi yönetir. Vurabildiği tüm askerleri vurarak akıllı uzaylıyı da kurtarır. Eski haline dönmekten vazgeçtiği gibi (Başaramayacağını düşünüyor ondan. Ayrıca başkalaşımı ilerlemiştir.) amacı sadece uzaylı dostunu ve oğlunu gemiye ulaştırmaktır. Uzaylı dostumuz bu iyiliğini unutmayacağı gibi Wikus'a geri döneceğine söz verir ve gemiye ulaşmayı başarırlar. Koobus ölür. Wikus, onların gemiye ulaşmasından mutluluk duyar. 

Film ne yazıkki tam olarak mutlu sonla bitmez çünkü Wikus eski haline dönemeden çoktan dönüşümünü tamamlamıştır. Artık karısına asla ulaşamayacaktır...


Yasak Bölge 9 (District 9)

Gönderen Konuşan Blog On 19:40

"Farklı bir uzaylı filmi, farklı bir bakış açısı..." - Konuşan Blog


Öncelikle film hakkında bilgi vermeden bu işi kimlerin yaptığına dair nesnel bilgiler vereceğim. Daha sonra aşağıda görmek isterseniz eğer, film hakkındaki düşünce ve duygularımı aktarmakla kalmayıp özet sunacağım. Tabii ki özeti, filmi izlemeden önce okumanızı tavsiye etmiyorum. Bunu izledikten sonra yapmanız daha iyi olur çünkü siz de iyi biliyorsunuz ki, özeti okumak izlerken haz almanızı sağlamaz. Evet, konuya dönelim. 

Belgesel niteliğinde çekilmeye çalışılmış bir Bilim Kurgu filmi bu. Ama hemen, "belgesel tarzındaymış aaa!" demeyin. Sadece başlarda belgesel tarzı bir çekim yapılmış. Sonrası normal film gibi.

Yasak Bölge 9 (Dıstrıct 9), "Yüzüklerin Efendisi" nin yönetmeni Peter Jackson tarafından çekildi. Dvd'de Extralar'ı izlediğim kadarıyla asıl emeği Neill Boomkamp vermiş gibi ve tabii diğer çalışanlar (Dekor tasarımcıları, animatörler vs.) Film mükemmel demiyorum ama en azından doyurucu olduğunu söyleyebilirim.


Filmin kahramanı Wikus'u Sharlto Copley canlandırıyor. Açıkçası rolünü çok güzel oynadı. Üstelik beş, beş buçuk saat süren o makyajlara da katlanması inanılmaz bir şey. Makyajı çıkarmak da bir, bir buçuk saat alıyormuş. Çok yorucu olmalı... Makyajı yapanlarda işini iyi biliyor gördüklerim kadarıyla. Çok gerçeksi olmuş. Wikus'un makyajına görsel efekt falan gerekmemiş düşünün yani. Sadece el emeği!

Set yerleri de çoğunlukla gerçek mekanlar. Pis bir mekan. Fakir fukaranın yaşadığı barakalarda çekilmiş. Ne kadar pis olursa olsun, inandırıcı olması açısından iyi bir seçim yapmışlar. Filmde Afrika kökenli insanlar da var. Zaten o barakalarda onlar yaşıyordu kanımca.

"Bu film için gerçekten çok çalışılmış..."  - Konuşan Blog

Uzaylı silah tasarımları ilginçti.  Aynı şekilde uzaylı mekanı için yapılan dekor tasarımları da oldukça iyi. Yaratıkların böcek türünden olmasını (işçi arı gibi) Neill istemiş ama tamamen böcek olmamaları iyi olmuş. Filmde dedikleri gibi "karides" olmaları yeterince böcekimsi zaten.

Uzaylıların mimiklerini sadece gözlerinden anlamak mümkün bu arada. Ağızları dokungaçımsı birşey. Çirkinler ama zavallılar.

Ben filmi beğendim vallahi. İzlerken keyif aldım, heyecanlandım... Duygulu sahneler vardı... İzlediğim en iyi bilim kurgular arasında yerini almış bulunmakta. Çok çalışılmış bu film için ve bana göre "Oscarlık" tı! Bilim Kurgu hastalarına tavsiye edilir. 

Şimdi film hakkında geniş bir özet vereceğim. Geniş vereceğim çünkü çok keyif aldım bu filmden ve yazması da güzel olur diye düşündüm. İzlemeyen okumasın tabii. Fakat ondan önce fragmana bir göz atalım...





Film Özeti:

not: Bu özeti tamamen kendim yazdım. Başka sitelerden alıntı değildir. 

Başlangıçta kamerayla kayda alınan Wikus adında bir çalışanı izliyoruz. Evli bir adam ve işinden de hayatından da memnun. Amaçlarının bilime önem vermekle birlikte, yıllar önce şehre inen uzaylılarla dost olmak olduğunu söylüyor.

Sonra hop, şehrin tepesine konuşlanmış devasa bir gemiyi görmeye gidiyoruz. İçindeki uzaylılar insanlardan daha korunmasız gibi, acınası yaratıklar. Belli ki kültürleri yok. Askerler tarafından geminin bulunduğu yere yakın bir yerde toplama kampı kurulup uzaylılar buraya salınıyor. 

Böylece Wikus ve ekibi, yöneticiler tarafından bu uzaylılar hakkında bilgi edinebilmesi için toplama kampında görevlendiriliyor. Wikus, tüm bunları yakından göreceği ve yeni türle karşılacağı için sevinçlidir. Hemen işe koyulur.
İşe önce uzaylıların silahlarını toplamak ve üremelerini engellemekle başlarlar. Bu arada toplama kampına dadanmış çıkarcı Nijeryalılar vardır. Amaçları uzaylı silahlarını ele geçirmektir. Çünkü bu silahlar Dünya'nın en büyük şirketlerinin bile ilgisini çekmiştir. Nijeryalılar'da aç olan uzaylılara silahları karşılığında et ve kedi maması veriyor (evet kedi maması yanlış okumadınız :D )  Uzaylılarda buna razıdır. Zaten insanların silahları çalıştırması imkansızdır çünkü uzaylı DNA'sı olmadan çalışmaz. Yani ille bir uzaylının dokunmasıyla çalışır. Bu nedenle de Nijeryalı çeteler, uzaylı ödlürüp onların kalbini ya da kolunu vs. yiyerek onların gücüne sahip olacağına inanır. Tabii ki bir halta yaramaz. Cahiller işte :D

Neyse, hükümet tüm silahları topladıklarına kanaat getirdiklerinde bunları labaratuvarlara gönderirler ve tabii insanlara dadandıkları için öldürdükleri karidesleri de...

Bir uzaylı dostumuz var. Çok akıllıdır ve minik bir oğlu vardır. 

Gemi geldiğinde yıllar önce yer altına sakladıkları küçük uzay aracını yeniden çalıştırmak için çabalamakta. Arkadaşıyala gemiyi çalıştırmak için sıvı üretmiştir ancak Wikus ve ekibi onu bulduğu için başarısız olur. 
Wikus, bu sıvıyı incelerken yüzüne sıçrar. Dışarı çıktıklarında da akıllı uzaylı dostumuzun arkadaşı tarafından saldırıya uğrar ve sol kolu alçıya alınır. İşte herşey bundan sonra başlayacaktır...

Wikus rahatsızlanınca kliniğe yatar. Doktor alçılı kolunu açmak ister bu arada. Kolu enfeksiyon kapmıştır ve tabii yüzüne sıçrattığı o garip sıvının da büyük etkisi var, kolu karideslerin koluna dönüşmüştür çoktan. Wikus korkmuştur. Doktor'da aynı şekilde ve gidip askerlere haber verir labaratuvara götürülmesi için. 
Wikus'un eşi onu merak eder ama o çoktan götürülür.. Wikus'un iş verenleri de kadına yalan söylerler "artık o çoktan öldü" gibisinden Halbu ki o sırada Wikus bir sürü tıbbi işkenceden geçiyor.

Bundan sonra genç adamımız bir takım tıbbi deneylere tabii tutulur. Sonunda silahları çalıştırmaya gelir ve kolu dönüşüm geçirdiği için işe yarar... Kurnaz bilim adamları buna çok sevinir ve Wikus'un tüm organlarına ihtiyacı olacakları için (silahları çalıştırmak amacıyla) onu öldürmek (yani kemiğinden topuğuna kadar organlarını almak) gerektiğini söylerler. Çok acımasızca gerçekten. Ben şok olmuştum onların söylediklerini, planlarını ve genç adama yaptıkları işkenceleri izlerken. 

Neyse, daha ameliyat yapılamadan Wikus kaçmayı başarır. Gidip akıllı uzaylı dostumuzla kanka olur. O sıvı labaratuvarda kaldığı için uzaylı dostumuzla kendisini eski haline çevirmesi şartıyla labaratuvar'a tekrar gidip alabileceğini söyler. Aralarında anlaşırlar. Wikus'un silaha ihtiyacı vardır, bu yüzden Nijeryalılara gider. Çete lideri, onun kaçak olduğunu bildiği için, uzuvlarından birinin uzaylı şeyi olduğunuda biliyordur. Sonunda Wikus'un kolunu görür. Manyak gibi sevinerek kolun kesilmesi emrini verir adamlarına (yiyecek ya hani :D ) Ama tabii Wikus bir uzaylı silahını kapıp katliam yaratır. Çete liderini öldürmeden oradan uzaklaşır ve çete lideri onu alacağına yemin eder.

Sonunda uzaylı silahı kullanarak labaratuvar'a gider onunla birlikte. Tabii ki kendi ırkından askerleri öldürmek zorunda. Tam bir vahşet yani...

Sıvıyı almayı başardıktan sonra, eve gelirler ve evin altında saklanan gemiyi o sıvı sayesinde çalıştırırlar. Tabii bundan önce Wikus, uzaylı dostumuzdan eski haline dönmesinin "üç yıl" alacağını öğrendiğinde şoka girer. Aralarında kavga çıkmıştır ve uzaylıyı bayıltıp onun küçük oğluyla gemiyi çalıştır. Ancak Koobus'un (acımasız bir MNU askeri) emriyle küçük gemi füzelerle düşürülür... Sırf bu başarısızlığı ve aptalca davranışı yüzünden Wikus'a çok kızdım.

Uzaylı dostumuz, Koobus'un emriyle esir alınır aynı şekilde Wikus'ta öyle. Ancak Wikus götürülürken Nijeryalı çeteler arbede çıkarı onu Koobus'tan kurtararak kendi evlerine getirirler. Bir de bakmış, çete lideri karşısında. 
Tekrar kolun kesilmesi için emir verir tam kesilecekken evin içinden insandan daha büyük bir robot, harekete geçer. (Harekete geçmesi için sinyalı gönderen, düşen küçük gemideki uzaylı ufaklığın marifeti) Böylece Wikus, bir kez daha yırtar. Hatta o makinenin içine girerek kendisi yönetir. Vurabildiği tüm askerleri vurarak akıllı uzaylıyı da kurtarır. Eski haline dönmekten vazgeçtiği gibi (Başaramayacağını düşünüyor ondan. Ayrıca başkalaşımı ilerlemiştir.) amacı sadece uzaylı dostunu ve oğlunu gemiye ulaştırmaktır. Uzaylı dostumuz bu iyiliğini unutmayacağı gibi Wikus'a geri döneceğine söz verir ve gemiye ulaşmayı başarırlar. Koobus ölür. Wikus, onların gemiye ulaşmasından mutluluk duyar. 

Film ne yazıkki tam olarak mutlu sonla bitmez çünkü Wikus eski haline dönemeden çoktan dönüşümünü tamamlamıştır. Artık karısına asla ulaşamayacaktır...


0 Response to "Yasak Bölge 9 (District 9)"