30 Mayıs 2011 Pazartesi

Zindan Adası (Shutter Island)


"Harika bir psikolojik gerilim daha!" - Konuşan Blog




NOT: Yaptığım film yorumu, önceki blogumdan alıntıdır. Yani izleyeli epey oluyor.

Off offf harika filmdi! Di Caprio müthişti yine...  Hele kurgu öyle güzel yapılmış ki Martin Scorsese (Yönetmen) yine iyi iş çıkartmış doğrusu. Ben sevdim filmi açıkçası. Biraz karışık olsa da her şey en sonunda açıklığa kavuşuyor. Film psikolojik/gerilim türünde. Teddy Daniels adında bir polis, akıl hastanesinden kaçan bir hastayı araştırmak üzere Zindan Adası'na gelir. Tabii yanında ortağı vardır. Bir süre sonra Teddy'nin bu adada çok garip şeyler olduğunu düşünmesiyle film gerilm noktasına çıkar. Aslında gerilimden çok biraz da gizem var işin içinde. Çünkü hemen anlayamıyorsunuzdur bazı şeyleri. Açıkçası ben izlerken "Ne oluyor ya niye böyle oldu şimdi anlamadım," falan dedim ama sonuna kadar sabrettim =) Tabii sırrı filmin ortasında çözmüştüm gerçi de bazı sebepler yüzünden çözüme ulaştığımdan şüpheli oldum sonra =D  




Aşağıda yazacaklarımı filmi izlemeyenler okumasın, büyük spoiler çünkü =D

Şimdi, Teddy ( gerçek adının Andrew olduğunu öğrenir) gerçekleri en sonunda anlıyor. Yaptıklarını (cinayet işlediğini, çocukların ölümünü vs) kabulleniyor. Sonra dışarı çıkıp da ortağı olduğunu sandığı, ama aslında doktoru olan adama "Bence buradan (adadan) kaçmalıyız," falan diyor. Doktoru endişeleniyor tabii, bu adam bizi kabullendiğine dair kandırdı şimdi de kaçalım diyor diye garip garip bakar. Doktor, adanın müdürüne olumsuz anlamda baş sallar (iyileşmedi hesabı)

Sonra Andrew, "Sence hangisi daha iyi. Canavar gibi yaşamak mı yoksa iyi biri gibi ölmek mi?" der asıl doktoruna. 
Bunu dedikten sonra ayağa kalkıp deniz fenerine, ameliyat edilmeye gider. Burada Andrew'e çok üzüldüm. Çünkü o aslında iyileşmişti. Doktoruna iyileşmemiş gibi konuşmasının nedeni intihara kalkışmasıydı. Hani karısı çocuklarını öldürdü o da karısını öldürdü falan.. Sonuç olarak katil olarak hayatını yaşamaktansa ölmeyi tercih etti. O sözü söylemesindeki neden de buydu. Tabii doktorlar bunu anlamaz =))

Ahh.. Güzel filmdi. Hele Andrew'in rüyasında karısını hem küle dönerken hem de ıslak görmesi yok muydu... Bütün ipuçları verilmişti aslında =) 

"Neden sırılsıklamsın bebeğim?" 

Bu size bir şey hatırlattı mı? =DD Bir diğer ipucu da buydu. Bence çok zekice yapılmış bir filmdi bu. Tabii anlayana. Bir kere izlemekle tam kavrayamazsınız yani bu açılardan. O yüzden ben iki kere izledim ve ikincisinde daha çok keyif aldım =))

Şimdi film hatalarına gelelim...

Film Hataları

Şimdi başlangıçta Andrew, feribot tipi bir araçla geliyor adaya. Bu girişi olayların gelişmesine bağlı olarak saçma buldum çünkü doktorlarınında söylediği gibi uzun zamandır adada kalıyordu aslında! Birinci hata idi. İkincisi; Andrew, "Canavar gibi yaşamak mı yoksa iyi biri gibi ölmek mi?" falan dedikten sonra deniz fenerinde ameliyat için intihara kalkışıyor. Oraya doğru giderkenken doktorlar çarşafın içinde ameliyat araç gereçleri ile ona doğru yürüyor. Yahu ameliyat olacak insanın yanına ameliyat araç gereçleri ile yanına gelinir mi??? =D

Benim fark ettiklerim bu kadar. Bilen varsa yorum olarak atabilir =) Filmi epey beğendim ama, imbd notu da 10 üzerinden 8 zaten! Bayağı iyi...

not: Di Caprio'nun böyle başka harika senaryolarda oynaması dileğiyle. (bkz. Inception gibi)

Zindan Adası (Shutter Island)

Gönderen Konuşan Blog On 19:07

"Harika bir psikolojik gerilim daha!" - Konuşan Blog




NOT: Yaptığım film yorumu, önceki blogumdan alıntıdır. Yani izleyeli epey oluyor.

Off offf harika filmdi! Di Caprio müthişti yine...  Hele kurgu öyle güzel yapılmış ki Martin Scorsese (Yönetmen) yine iyi iş çıkartmış doğrusu. Ben sevdim filmi açıkçası. Biraz karışık olsa da her şey en sonunda açıklığa kavuşuyor. Film psikolojik/gerilim türünde. Teddy Daniels adında bir polis, akıl hastanesinden kaçan bir hastayı araştırmak üzere Zindan Adası'na gelir. Tabii yanında ortağı vardır. Bir süre sonra Teddy'nin bu adada çok garip şeyler olduğunu düşünmesiyle film gerilm noktasına çıkar. Aslında gerilimden çok biraz da gizem var işin içinde. Çünkü hemen anlayamıyorsunuzdur bazı şeyleri. Açıkçası ben izlerken "Ne oluyor ya niye böyle oldu şimdi anlamadım," falan dedim ama sonuna kadar sabrettim =) Tabii sırrı filmin ortasında çözmüştüm gerçi de bazı sebepler yüzünden çözüme ulaştığımdan şüpheli oldum sonra =D  




Aşağıda yazacaklarımı filmi izlemeyenler okumasın, büyük spoiler çünkü =D

Şimdi, Teddy ( gerçek adının Andrew olduğunu öğrenir) gerçekleri en sonunda anlıyor. Yaptıklarını (cinayet işlediğini, çocukların ölümünü vs) kabulleniyor. Sonra dışarı çıkıp da ortağı olduğunu sandığı, ama aslında doktoru olan adama "Bence buradan (adadan) kaçmalıyız," falan diyor. Doktoru endişeleniyor tabii, bu adam bizi kabullendiğine dair kandırdı şimdi de kaçalım diyor diye garip garip bakar. Doktor, adanın müdürüne olumsuz anlamda baş sallar (iyileşmedi hesabı)

Sonra Andrew, "Sence hangisi daha iyi. Canavar gibi yaşamak mı yoksa iyi biri gibi ölmek mi?" der asıl doktoruna. 
Bunu dedikten sonra ayağa kalkıp deniz fenerine, ameliyat edilmeye gider. Burada Andrew'e çok üzüldüm. Çünkü o aslında iyileşmişti. Doktoruna iyileşmemiş gibi konuşmasının nedeni intihara kalkışmasıydı. Hani karısı çocuklarını öldürdü o da karısını öldürdü falan.. Sonuç olarak katil olarak hayatını yaşamaktansa ölmeyi tercih etti. O sözü söylemesindeki neden de buydu. Tabii doktorlar bunu anlamaz =))

Ahh.. Güzel filmdi. Hele Andrew'in rüyasında karısını hem küle dönerken hem de ıslak görmesi yok muydu... Bütün ipuçları verilmişti aslında =) 

"Neden sırılsıklamsın bebeğim?" 

Bu size bir şey hatırlattı mı? =DD Bir diğer ipucu da buydu. Bence çok zekice yapılmış bir filmdi bu. Tabii anlayana. Bir kere izlemekle tam kavrayamazsınız yani bu açılardan. O yüzden ben iki kere izledim ve ikincisinde daha çok keyif aldım =))

Şimdi film hatalarına gelelim...

Film Hataları

Şimdi başlangıçta Andrew, feribot tipi bir araçla geliyor adaya. Bu girişi olayların gelişmesine bağlı olarak saçma buldum çünkü doktorlarınında söylediği gibi uzun zamandır adada kalıyordu aslında! Birinci hata idi. İkincisi; Andrew, "Canavar gibi yaşamak mı yoksa iyi biri gibi ölmek mi?" falan dedikten sonra deniz fenerinde ameliyat için intihara kalkışıyor. Oraya doğru giderkenken doktorlar çarşafın içinde ameliyat araç gereçleri ile ona doğru yürüyor. Yahu ameliyat olacak insanın yanına ameliyat araç gereçleri ile yanına gelinir mi??? =D

Benim fark ettiklerim bu kadar. Bilen varsa yorum olarak atabilir =) Filmi epey beğendim ama, imbd notu da 10 üzerinden 8 zaten! Bayağı iyi...

not: Di Caprio'nun böyle başka harika senaryolarda oynaması dileğiyle. (bkz. Inception gibi)

0 Response to "Zindan Adası (Shutter Island)"